Her insan hakkında fikrimiz vardır, ilk gördüğümüz kişiden hoşlanıp hoşlanmadığımızı anlarız hemen mesela veya birlikte olduğumuz insanlar hakkında bir şekilde yargılarımız vardır. Hatta ve hatta 3. kişilere o kişilerin gıyabında konuşmaktan da çekinmeyiz. Neyi neden yaptığını o kişiden daha iyi biliriz mesela.
Mesele kendimiz olduğunda ise; o hakkında konuştuğumuz, düşündüğümüz belki de yargıladığımız kişilerden daha az şey biliriz. Neden hoşlanırız, hangi konular kırmızıçizgimiz, ne bizi yaralar, kırar, yorgun muyuz? Yoksa her şeyi otomatiğe bağlayıp o şekilde mi yaşıyoruz. Yapmamız gerekenler, ödevlerimiz görevlerimiz, işimiz, sonrasında sevgilimiz, eşimiz ve/veya çocuğumuz onlara karşı sorumluluklarımız. Hayatın getirdiği günlük rutinleri hiç düşünmeden yapıyor muyuz? Robot gibi, yazılı kural gibi, kendini düşünmeden, kendine zaman ayırmadan. Koşturuyoruz, kendimize dikkat etmeden, keyif alırım – almam ayrımı yapmadan ödevlerimize uygun şekilde, tam bize öğretildiği şekilde. Sonra bir gün gelir içimizde bir kocaman boşluk oluşur nedensiz, başlarda anlamayız bu boşluğun sebebini. İçimizdeki o dağ gibi boşluk, sebepsiz oysaki her şeyimiz vardır. Evet, yüzyılımızın sosyal medyasında herkes pek de mutlu gözükmektedir, tıpkı bizim paylaştığımız o sahte gülen yüzümüz gibi. Peki ya içimiz, her defasında açgözlüsün sen diye kendimizi suçlarız, suçluluk duyarız. İnancımız var ise korkarız çarpılırız bu elimizdekileri de kaçıracağız diye. Yine de bu telkinlere rağmen o boşluk bitmez içimizde, dolduramayız bir türlü. O çok istediğimiz kıyafeti de alsak, o tatile de gitsek, arkadaşlar ile istediğimiz gibi eğlensek de kendimiz ile baş başa kaldığımız zaman hala o boşluk orada durur. Aksi gibi nasıl dolduracağımızı da bilemeyiz o kocaman boşluğu.
O zaman ne yapmalı?
Kimi insan korkar kendine kendini itiraf etmekten oysaki çekinmeden, doğrudan, bulmalıyız aslında ben neden hoşlanırım, neler yapmayı severim, kimler ya da kimlerle birlikte olmak ruhumu iyileştirir. O içimizdeki boşluğun sebebini de buluruz belki. Çünkü insan kendini tanımaya başlayınca çevresini daha da iyi tanır. Kendi zayıflıklarını, güçlü yönlerini bulunca aslında hayata 1-0 galip başlar.
O zaman senin planın ne?
Kendin için nereden başlamak istersin?
Neler yapmak istersin kendi hayatın için, kendin için?